Emtiada gündem resesyon ve jeopolitik riskler
Emtia piyasasında geçen hafta jeopolitik risklerin etkisiyle enerji grubunda yükselişler görülürken, küresel ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin devam etmesiyle diğer gruplarda karışık seyir izlendi.
ABD’de ekonomik aktivitenin öngörülenden daha sert yavaşlayabileceği endişesiyle geçen hafta küresel piyasalarda görülen tarihi satış baskısının etkileri varlık fiyatları üzerinde de görüldü. Analistler, ABD’de bu hafta açıklanacak enflasyon verisinin, pay piyasalarının yanında emtia piyasasının yönü üzerinde de belirleyici olabileceğini kaydetti.
Enerji grubu sert yükseldi
Geçen hafta enerji grubuna bakıldığında Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,1, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 9,9 arttı.Küresel petrol rezervlerinin çoğunluğunun bulunduğu Orta Doğu’da yükselen tansiyonun ardından çatışmaların daha geniş alana yayılma ihtimali, petrol piyasalarında arz endişelerini besledi.
Ukrayna birliklerinin Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkiyatını sağlayan geçiş noktasını ele geçirdiği haberiyle doğal gaz fiyatları da sert yükseldi.
Değerli metal fiyatlarında satış baskısı yoğun
Değerli metal fiyatlarında ise satış baskısı yoğun bir şekilde hissedildi. Ons bazında altın yüzde 0,5, gümüş yüzde 3,9, platin yüzde 3,7 değer kaybederken, paladyum yüzde 1,6 değer kazandı.
Asya kaynaklı carry trade stratejilerinin değişmesiyle artan likidite ihtiyacı değerli metallerde satış baskısına neden oldu. Analistler, tahvil faizlerindeki yükselişin altının ons fiyatını baskıladığını söyledi. Resesyon endişeleriyle yüzde 3,66 ile Haziran 2023’ten beri en düşük seviyesini gören ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi bu endişelerin azalmasıyla daha sonra yüzde 4 seviyesinin üzerini test etti ve haftayı 15 baz puan artışla yüzde 3,94’ten tamamladı.
Öte yandan tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar, libre bazında bakırda yüzde 3,5 azalırken, nikelde yüzde 0,2, kurşunda yüzde 0,8, çinkoda yüzde 3,4 ve alüminyumda yüzde 1,5 arttı. Kanada’daki çelik ve alüminyum üreticilerinin, Asya’da üretilen metallerin Kanada pazarını baskıladığını ve iç piyasayı tehdit ettiğini belirtmesi ve ülkenin Başbakanı Justin Trudeau hükümetine Çin ürünlerine hızla yeni gümrük vergileri getirmesi çağrısında bulunması, baz metallerde arz endişelerini gündeme getirdi. Ayrıca Çin’de Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yıllık bazda temmuz ayında yüzde 0,5 artarak beklentileri aşması da baz metallerde talep endişelerinin azalmasına neden oldu. Artan bakır stokları ise bakır fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.
Mısırda talep yüzde 2,1 azaldı
Tarım grubunda geçen hafta üretim kaynaklı etkilerle karışık bir seyir izlendi. Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 0,7 artarken, mısırda yüzde 2,1, soya fasulyesinde yüzde 2,4, pirinçte yüzde 0,7 azaldı. Intercontinental Exchange’de libre bazında fiyatlar, pamukta yüzde 1,5 azalırken, kahvede yüzde 1,5, şekerde yüzde 2,6 yükseldi. Kakaonun ton başına fiyatı ise yüzde 13 yükseldi.
Buğdayda talep endişeleri azalırken, söz konusu talep endişeleri pamukta, mısırda, soya fasulyesinde ve pirinçte devam etti. Şeker piyasasında küresel üretim açığı beklentilerinin sürmesi, şeker fiyatlarını yükseltti. Brezilya’da kahve üretiminin azalabileceğine dair artan endişeler ise kahve fiyatlarının artmasına yol açtı. Batı Afrika’da yağışların yetersiz olması da kakaoda üretim endişelerini sürdürdü ve fiyatların geçen hafta sert yükselmesinde önemli bir unsur olarak öne çıktı.